Sabah 09.00 ‘da Antalya'dan hareket ederek 11.30 ‘da ismini üst kısmında bulunan Altınbeşik tepesinden alan Türkiye'nin en büyük yeraltı göl mağarası olan Altınbeşik Mağarası’na ulaşıyoruz.  Denizden 450 metre yükseklikte olan ve 3 kattan oluşan mağara içindeki suyun derinliği 15metre. Suyu sodalı olduğundan balıkların yaşamadığı mağarada güvercinler ve yarasalar yaşıyor. Yatay ve kısmen aktif bir mağara sistemi olan Altınbeşik mağarasının suyu 90 km uzaklıkta bulunan Beyşehir gölü yeraltı kaynaklarından geliyor. İçerdeki nemli havanın sıcaklığı 16 derece ve yaz kış değişmiyor.

1966 yılında keşfedilen mağaraya yeraltı gölü üzerinden, 6-8 kişilik botlarla girerek sarkıt ve dikitleri izleyeceğiz. Aynı zamanda yüksek tavanlı kısımda bulunan doğal köprüyü göreceğiz. Duvarlarında ve göl bölümünde su altında ışıklandırmaların mevcut olduğu bu eşsiz mağarayı seyretmeye doyamayacaksınız.

Altınbeşik mağarasının içerisinde yer aldığı bölge 1994 yılında milli park ilan edilmiş. 69’u endemik olmak üzere toplam 605 çeşit bitkinin yetiştiği milli parkta eko turizme yönelik olarak eski patika yolları canlandırılmış ve bitki tanıtım gezileri ve doğa yürüyüşleri yapılıyor. Mağara ziyaretimizden sonra Altınbeşik Milli Parkı ‘nda orman gezisi için kısa bir serbest zamanımız olacak

Oksijen oranı yüksek, havası temiz çevrede yaptığımız yürüyüş sonrası öğle yemeğini yiyeceğimiz Ormana’ya gidiyoruz. Ormana, Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı 500 yıllık geçmişi olan düğmeli evleriyle ünlü bir köy. Yemek sonrası Türklerin Toros dağlarındaki ilk yerleşim yerlerinden biri olarak bilinen köyü gezmeye başlıyoruz. Ardıç, katran ve sedir ağaçlarından elde edilen ahşabın birbirinin içine kenetlenerek iskelet olarak kullanıp, içine taş yığarak, herhangi bir harç veya çimento gibi malzeme kullanmadan yapılan Düğmeli evleri ziyaret ediyoruz. İskeletin dışarıda kalan kısımları düğme gibi gözüktüğü için evlere bu isim verilmiş.

Düğmeli evler ziyaretimiz sonrası Toroslar’ın, Akdeniz ile Anadolu’yu bıçak gibi kestiği bölgede yer alan Eynif Ovası’na gidiyoruz. Antalya Yörüklerinin ilkbahar ve sonbaharda yaylalara çıkarken ve inerken uzun süre konakladıkları bu ovada vahşi güzelliğe sahip Yılkı atlarının fotoğrafını çekiyoruz.

Ardından Tolhan’a geçiyoruz. Asırlar boyu kervanların geçiş noktası olan Eynif ovası, Toros Dağları’nın bir yakasından diğer yakasına uzanan bir yolculuğun dinlenme durağı ve kervanların bu noktadaki sığınağı Tolhan’dı. 13.yüzyıldan kalma bir Selçuklu Kervansarayı olan Tolhan’ı da gördükten sonra, dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. 

NOT: Tur tarihinde yeterli kişi sayısına ulaşılamazsa tur bir sonraki tarihe ertelenir. Misafirlere bilgi verilir.